27.03.2012

Mini Ikea Hack - Ram Çerçeve


ÖNCE-SONRA











NERDEN ÇIKTI?

Pouf de Pompique bittikten sonra baktım pek yalnız kaldı salonun ortasında. Bir eşlikçi, bir kanki istiyordu yanına… Aklımı yitirmiştim pufu yaparken, evet, ama üç-dört yastığın üstünü pompiklerle kaplayabilecek kadar değil! İki-üç, taş çatlasa 4-5 tane daha pompik yapabilecek haldeydim. Önce pufa “beni burada bırak, seni yavaşlatıyorum” dedim… Baktım dinlemedi, alternatif kankiler yaratma çabası içine girdim. Az pompik içermeli ve kolay olmalıydı… Bu noktada devreye ikea hackers girdi… Ben de Ikea’dan çok ucuz, ham bir malzeme alıp manipüle edebilirdim…
Hmm... Bay Ceykıp, Bay Ceykıp, Bay Ceykıp …

20.03.2012

Pouf de Pompique

ÖNCE-SONRA
Quasimodo – Esmeralda








NERDEN ÇIKTI?Öğrenciliğin en fukur, en rezil dönemlerinden birinde, güzel kumaşlarla kılıflar diktiğim halde sertliği değişmeyen korkunç divanımın üstünde omurga sağlığımızı korumaya çalışırken Real’de bir şişme koltuk görmüştüm. Devasaydı! Üstünde uyunabilirdi! Pufu bile vardı.. Ve 40 TL’ydi.. Aldım, üstünde debelene debelene el birliğiyle koltuğu patlatmamız bir yıl filan sürdü.. Yumuşak koltuğumuzdan geriye sadece pufu kaldı. Ama o puf da son derece endüstriyel, son derece düz, özelliksiz, manasız bir maviydi… Bu kadar maskülen olmanın alemi olmadığına karar verdiğim ve tez yazmaya hazırlanırken (!) açmış olduğum televizyonun karşısında haddinden fazla kaldığım bir gün kendimi paralize olmuş şekilde Derya Baykal’ın programını izlerken buldum. Minik minik elyaf dolu keseciklerin içinde konuğuyla birlikte yüzüyordu (yok gerçekten yerdeydiler!). Programın absürditesi beni avucunun içine almıştı ki bu pofik kesecikleri (henceforth pompik) silikon tabancasıyla düz bir berjerin üstüne gelişigüzel yapıştırmaya başladılar! Deli işiydi! Yüzlerce pompik yapmış olmalıydılar! Sonra o pompikler nasıl temizlenecekti? Bu kadar emek bir yıl sonra tozlanıp kirlenip iğrenç bir görünüm almaz mıydı?
Bu sorunsalın tezimin konusu olan Hazar petrol-çevre ilişkisi sorunsalından daha cezbedici olduğunu kim olsa kabul eder sanıyorum :P
15 x 15 cm boyutlarında kesilmiş kumaş karelerden birini ters yüzü yukarı bakacak şekilde masama koydum. Kenarlara en çok yaklaştığım yerlerde 2 cm.lik kumaş payı kalacak şekilde iğneyle düz bir şekilde bata çıka bir yuvarlak oluşturdum. İğneyi çekerek ipliği gerginleştirip kumaşı hafifçe büzerken oluşan kesenin içine bir avuçtan biraz az miktarda elyaf koydum.

Hemen formüller üretmeye başladım.. Üstünde dergilerimin durduğu puf bana Quasimodo gözlerinden birini kırpıyordu çirkin çirkin.. “Beni seç beni seç” diyordu resmen. “Yavrum” dedim, “İyi seçeyim de sen şişme bi aletsin, sıcak silikonu kaldıramazsın ki, hem ben seni nasıl söndürür-şişirir, nasıl temizlerim?” “E” dedi, “Bana kılıf dik madem, o kılıfa yapıştır pompikleri”..
Şimdi yazarken düşünüyorum da.. Tezi bitirdiğim iyi olmuş…

9.03.2012

My Little Supernova - Mind Jar


NERDEN ÇIKTI
Beynimi durduramıyorum bugünlerde. Sürekli ve çok rahatsız edici şekilde çalışıyor. İlgili-ilgisiz, oradan oraya atlaya atlaya... İçimdeki "happy core"u bulmaya çalışıyorum. Orada duruyor da, işte... Çok zor, benim gibi sürekli mutlu bir insan için çok sevimsiz bir değişiklik.

Meşguliyetle tedavi peşindeyim, kendime yapacak iş arıyorum. O sırada gördüm "mind jar" denen şeyi, burada. Farkında bile değildim, meğer bir süredir dolanıp duruyormuş bloglarda, Pinterest'te. O kadar güzel denk geldi ki... Varoluş amacı kuduruk çocukları -no offense moms, ben de öyle bir çocuktum, kudurukluk candır- sakinleştirmekmiş. Yani hem onlarla birlikte yapılabilecek kadar kolay bir aktivite, hem de yapıldıktan sonra da sakinleştirici etkisinden faydalanılabiliyor.

Tabi can sıkıcı 2-6 yaş arası çocukları sakinleştirmek için kullanılan bir terapi aracından medet umuyor olmam :) Her bir sim tanesi beyinde uçuşan bir fikri temsil ediyormuş... Kavanozu sallayıp da oradan oraya savrulmalarını gördükten sonra , şu son zamanlardaki savant beynimi düşündüm ve hak vermeden edemedim. Sonra, biraz kıvamlı sıvının içinde yavaş yavaş sakinleşiyor sim taneleri, o arada fikirler de biraz -çok az, but still- duruluyor...

Tarifi çok yerde var, ben de anlatacağım aşağıda. Çok kolay, yapın... Ama her yere götüremezsiniz, benim gibi ihtiyaç duyarsınız, sakinleşemezsiniz diye size bir tane de virtual mind jar yaptım ;) Bu da benim mind jar alemine katkım olsun!

Mini Ikea Hack - Arden Virka Yastıklar

Fikir sadece... Ikea'nın bu minder kılıflarından her gidişimde karşı koyamayarak ikişer ikişer ala ala, sonunda evdeki nüfusları 10'u buldu. Neyse ki artık üretilmiyorlar sanırım... :D
İlk aldığımda yerleştikleri alandaki Provençal - Fransız country havayla çok uyumlulardı. Ama ben bir ikizlerim, o hava uzun sürmedi ki o alanda! :) yok yok yine de kıyamadım, geri dönüşü mümkün, yalnızca bir ipek kurdele geçirdim dantelin aralarından, bir de fiyonk attım... Kırmızı kırmızı hem christmassy hem marine olabiliyorlar artık :)
Yapması, bozması, renk tonuyla oynayarak verdiği havayı tamamen değiştirmesi çok kolay..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...